Gördüğü ne varsa...

19 Aralık 2009 Cumartesi

Uyku modu.

Bu zamana kadar yaptığın yorumlardan hiçbirşey anlayamamaktayız. (bir tokat)

Bunlar bir yana, bir süredir burada fazla bir şey yazamıyordum, farkındayım. Gerçek hayat, sınavlara yeniden hazırlık, falan...

Hayatıma karşı uyursam asıl o zaman ölürüm, o ninni'nin anlattığı gibi büyüsem bile artık 18 yaşımı doldurduğumun farkında olmam gerek.

Bana ekmeğimi veren bir işim yok, işim olsa da ayırabileceğim vakit'in zararı çok.

Ayrıca buraya yeni birşeyler atana kadar hepinizi Tamblırtıma beklerim. Saygılarla.

Şimdi dinliyor (sırasıyla): Yasemin Mori - Bırak Bu Rock'n Roll'u, Sertab Erener - Vurulduk, Sezen Aksu - Elveda ... 

1 Ekim 2009 Perşembe

İzmir Çilesi

Öncelikle bu yaşadıklarıma şahit olmuş 1 büyük poşet ve bir çanta olduğunu yazayım, kaybolma ve çalınma tehlikesi dışında bu koşuldan hiç şikayetçi değilim.

Hamdi bey'in çalışma teklifine "YOKUM!" diyerek sabahın ilk otobüsüyle Olympos'tan Antalya'ya döndüm.

Antalya döndüğümde Festival'in 2. günü idi ve hayranı olduklarım 3. ve 4. günde yer alıyorlardı, İzmir yolu için annem ile otobüs seferlerine baktık. Kamil Koç'un doluluğu nedeni ile mecburen 5 TL pahalı olan Metro'yu seçtik.

Akşamki hafif ateşe rağmen İzmir otobüsüne binerek yolculuğa başladım. Ayrıca yalnız başıma ilk otobüs seferim bu.

Yoldaki soğuk havayı düşünmemenin sonucu olarak otobüste üşüdüm ve Denizli'de ishal oldum, tabi bunlar İzmir'e gelmeme engel olmadı.

Otobüs'ün İzmir'in iki yerinde duraklaması kafamı karıştırsa da Ana Otogar'a nihayet ulaşmıştım, ulaştıktan sonra simit-gazoz ile kahvaltımı yaparak otogar'da birkaç fotoğraf çektim.

Halk otobüsü'nün 3 liralık KAZIK ücreti ve çatlak ön camına rağmen konfor sıkıntısı yaşamadım ve Fuar yakınlarında bir yerde inerek Konak Meydanı'na gittim.

Rock Tatili'ne götürecek minibüs'ün gelmesinden önceki erkenciliğim, Konak'a ulaşmam, twitter üzerinden mesaj atmama rağmen yanıt vermeyen İzmirli tanıdıklarım Berrak ve Efe, Antalya'da 5 saat sarja rağmen kamera pili'nin ani zayıflaması ve Denizli'den beriki ishalim nedeniyle bu yazımın başlığına "İzmir Çilesi" koydum.

Konuya gelelim, o Foça minibüsü gelene kadar Kordon’a yürüyerek vakit geçirdim. Ama sabrım zorlanıyordu. Fotoğraf çekmek istememe rağmen kameramın pili yavaş yavaş bitiyor idi!

Neyse, vakit yaklaştığında minibüsün alacağı yerde, İzmir Büyükşehir Belediye binası yanında benim gibi Rock Tatili’ne gitmek birkaç kişi toplanmıştı. Minibüs gelene kadar aylardır okumadığım kitabın(Oktay Atatürk'ü Öğreniyor) birkaç bölümünü okuyarak vakit geçirdim.

Yol arkadaşlarım olarak iki yabancı turist ve sağ bacağı protezli bir kız da yer alıyordu. Turistlere o gün çıkacak hangi grupları tercih ettiklerini sorduğumda bir tercihleri olmadığını söylediler, bacağı protezli kıza da bir şey sormasam da aklıma 6 yıl önce geçirdiğim trafik kazasını anımsadığımı anlattım. (bu durumumu da bir ara anlatırım).  

İzmir’den çıktıktan sonraki Foça yolu boyunca kestirmeyi tercih ettim tabi, çünkü Antalya’dan beri doğru düzgün uyuyamamıştım (yol manzaralarına olan merak dolayısıyla).

Uyanmama paralel olarak Foça’ya geldik. Konser alanı olan İngiliz Burnu yakınlarından inerek yola yürüyerek devam ettik.


İngiliz Burnu - Rock Tatili Foça - 15.8.09

15 Eylül 2009 Salı

Temmuz Özeti

Twitter'ıma göre ilk 10 gün n'aptığımı bilmiyorum. :p Muhtemelen Olympos'ta sakin bir hayat yaşamaya devam ediyordum...

Uzun saç projesi'nin 1. etabı olarak neredeyse 12cm kalınlığına ulaşmış saçımı 2 numaraya kazıttım, şu an için beynim daha az zonkluyor ve kafamdaki terlemelerde önemli azalmalar oldu.
Tabi o sıralar Olympos'ta olduğumu yazayım. Açılalı daha 1 ayı doldurmayan Exen Performance Hall'da Baba Zula konseri vardı, konsere gitmek yerine önünden geçtim. Herneyse, traştan sonra teyzemin evinde geceledim. Ama ne yazık ki...

Ven Skal Bake, Ven Kril Kake...

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Haziran özeti

"5 ayın Özeti" yazımı yazdıktan sonraki uykunun ardından dershane'ye, deneme sınavına giderken yolun üzerinde bir yoğunluk ve duman görmüştüm, ilk başta terör saldırısı zannettim.

dershanemin 300 metre kuzeyinde bomba patladi.
9:20 AM Jun 3rd from txt

Duzeltme: patlayan tupmus.
9:27 AM Jun 3rd from txt

Ama sonradan bunun bir tüp patlaması olduğunu ve 3 kişinin hayatını kaybettiğini dershanede sınavımı hallettikten sonra olay yerine yakın bir tantunicide öğle yemeğimi yerken TV'da öğrendim. Tesadüf o ki, aynı süre zarfında İstanbul'da bir büfede patlama yaşandığını da.

Yemekten sonra mezuniyet töreni provaları için okula gittim. Ertesi gün tören için gereken işlemleri hallettikten sonra patlama yerinde birkaç fotoğraf çektim;

14 Temmuz 2009 Salı

Stres atma günlüğü 1: Hayatımdaki Tüm Mallara

"Gerçekler acıdır" sözünden nefret ederim. Bu sözü bulana ne kadar lanet etsem azdır.

2 Haziran 2009 Salı

5 ayın özeti

Eğitim: 2 ortak sınav dizisinden sonra ÖSS hazırlığı için bize 1,5 ay süre tanıyanlar sayesinde raporumu aldığımdan 1 aydır okulda değilim. Büyük sınava 2 haftadan az bir süre kalmasına rağmen de deneme sınavlarımda 200 puanı zor geçebiliyorum maalesef. ŞBP okuma hayalleri seneye kaldığına göre ya Güzel sanatları ya da YDS ile tercümanlık veya İngilizce öğretmenliği okurum. Gerçi YDS'ye girmeyi amaçlamıyordum ama forma ÖSS ve YDS'ye girmek istiyorum diye işaretledim artık.

Foto: Antalya Fotoğraf Kulübü'ne üye olalı aylar oldu. Oradan tanıdığım insanlarla görüştüğüm oluyor. Sınavdan sonra DSLR almayı planlıyorum. İki hafta önce de dedemden kalma "Petri 7S II" model kamerayı bulup Olympos ve Kurşunlu'da 36 pozu doldurdum, müsait bir zamana pozları tab edip bilgisayara aktarmak istiyorum.

Seçimler: 3 ay erken doğsaydım oy verirdim dediğim seçimler tahminime uydu. Hocamız kazandı, hatta facebook'ta bana mesaj attı.(Tabi gerçek hesabı mıdır, tartışılır.) Daha fazla siyaset yazmayacağım, yazsam da hizmet konulu yazarım.

Twitter: Kaydolalı 1 yılı geçmesine rağmen, Toplam 620 kadar, son 3 ayda da 100 tweet yazacak kadar az yazıyorum maalesef. Takip ettiklerimin üçte biri kadarı YouTube'dan. Sertab Erener ile Medyum Ömer de twitter'a üyeler!

Sansür: Kullanmasını beceremedikleri YouTube'u sansürleyenleri, İşleri güçleri tırıvırı olan ve benden daha az katkısı olan yobazları ve çok yazdık diye engelleyenleri kınıyorum. Sanüre Sansür kampanyasında zamanında ufak katkım da oldu. Yay hareketine de ÖSS'den sonra katılacağım.

Ayrıca ÖSS'yi halletmeden friendfeed'e kaydolmayacağım, YouTube'ta aktif olmayacağım, deviantart ve Flickr hesaplarımı yükseltmeyeceğim.

Bu kadar!

24 Ocak 2009 Cumartesi

Karne...

Derslerimden birkaçından 1 alacağımı tahmin ediyordum...
İnternet bağımlılığı, uyku düzensizliği, okuldaki şiddetli geçimsizlikler vb. sebeplerimden ötürü...
Çok şükür ki, en düşük not 2!

Ama Fizik'teki sorumluluk sınavını geçemediğimi 8 ay sonra anladım!
Halbuki yaz gecesi kaç saat Ekolhoca, internetTV gibi kaynaklardan çalışmıştım.

7. sınıfta bacağım kırılmasaydı belki bunlar olmazdı...

Ne güzeldi İlköğretim 4, 5, 6'da takdir almak...

5 ay sonra da sınav(lar). Kabus diyorlarmış...

Yarın da deneme sınavı var.

Künye ve telif hakları

Test 1, Yayın 0